Elif,
Azad’ın bön bakışlı karısı, özünde Gülbin gibi fedakar ve yüce gönüllü biri olduğunu daha ilk dakikadan göstermişti.
Gözleri Ajda Pekkan gibi baktığı için başlangıçta yadırgamıştım ama aslında hiç de öyle soğuk nevale değildi.
Biz eve ulaşır ulaşmaz iki tane hizmetçisini etrafıma pervane etmişti. Ben kendime Zaferani konağında bile kolay kolay hizmet ettirmezdim.
Bakımlılık ve süslülükte Azad’ın karısından geri kalmayan Rus kadınlar, valizimi aldıkları gibi temizlemek için çamaşır odasına götürecekleri zaman mahcubiyetle atıldım.
“Ben yıkarım, siz bana nerede yıkayabileceğimi gösterin yeter.”
Azad sanki bu fırsatı bekliyormuş gibi bir kez daha koluma yapıştı.
“İşleri bu Elif. Bırak yapsınlar.”
Karısının yanında ona sert tepkiler veremesem de usulca kolumu tutuşundan kurtardım.
Artık rahat rah……
Waiting for the first comment……
Please log in to leave a comment.