Elif,
“Sen de Fırat gibi hap mı yutuyordun?”
İçimden itiraz etmesi için dua ede ede sorduğum soru ile Azad’ın yüzü deminki şakacılığından tamamen sıyrılarak korkunç bir hale büründü.
Geçmişinde hatırlamak istemediği şeyleri olduğu öyle belli oluyordu ki...
Bir süredir zaten baş edemediği şeyleri göğüslemek için ciddiyetsiz bir adam gibi gözükmeye çalıştığını fark ediyordum.
Uzaktan göz alıcı gibi gözüken hayatı aslında hiç de kolay değildi.
Özellikle karısını ve ailesini tanıdıktan sonra neredeyse benim gibi onun da hayatının başkaları elinde oyuncak olduğunu düşünüyordum.
Belki de birbirimizi onca imkansızlığa rağmen bu yüzden hemen kabullenmiştik.
Soruma hala bir cevap vermeden iç çektiğinde ilerisini gerisini düşünmeden eline uzandım.
Başkasının kocasıydı, onu sahiplenmek ateşten gömlek giymek g……
Waiting for the first comment……
Please log in to leave a comment.