Azad,
Evden çıkıp arabaya bindim ama gözüm geride kaldı.
Ne gidip Cansu’nun sorgulamalarına katlanacak halim, ne de tek derdi kıçıma tekmeyi basıp yeni koca avlamak olan Elif’in yanına dönmeye cesaretim vardı.
Bir ipin ucunda asılı kalmış, esen en ufak rüzgarda savrulup duruyordum.
Elif’i İstanbul’a getirmek büyük hataydı ama asıl hata ona nikah kıyıp Cansu ile olan durağan hayatıma geri dönebileceğimi sanmamdı.
Artık boğazıma kadar değil burnuma kadar b.ka batmıştım. İyice sarpa sarmış hayatıma ne bir çıkış yolu ne de bir çözüm bulabiliyordum. Düşündükçe daha beter gözüküyordu her şey gözüme.
Beynimi s.en düşüncelerden kurtulmak için uyuşturup kendimi kaybederek biraz olsun rahatlamaya dayanılmaz bir istek vardı içimde. Asistanlığımın sonlarına doğru güç bela çıktığım bataklığa tekrar düşmemek ……
Waiting for the first comment……
Please log in to leave a comment.