Azad,
Karımın “ihbarda bulunacaktım” lafı ile kan beynime sıçrarken bir saniye bile düşünmeden direksiyonu sağ tarafa kırarak frene bastım.
Ani hamlemle herkes yerinden savrulurken karım dikiz aynasından afallamış gözlerle bana bakıyordu.
Elindeki telefondan üst üste "alo, hamefendi, beni duyabiliyor musunuz" seslenmeleri arabanın içine yayılırken gözlerimi karımın gözlerine dikerek konuştum.
“Eğer Elif’i şikayet edersen onun da seni hakaret ve darptan şikayet etmesini sağlar, mahkemede tanıklık ederim.”
Sözlerimde ciddi olduğumu anladığında kulağındaki telefonu usulca kapayarak bakışlarını gözlerimden çekti.
“Saçmalamayın çocuklar, yanlış anlama üzerine yaşanmış bir kaza. Polise mahkemeye ne gerek var.”
Cenk bey, demin kızının ihbar yapacağını işittiğinde vermediği tepkiyi benim tehdidim üzerine……
Waiting for the first comment……
Please log in to leave a comment.