Complete Story. Bagaimanakah seandainya jika kamu tiba-tiba terpaksa harus segera menikah? Dengan orang yang belum pernah kamu kenal, saat kamu baru saja lulus SMA? Tak terbayangkan bukan? Tapi itu yang terjadi pada seorang gadis bernama Crista. Crista Amelia, 18 tahun. Hidupnya seketika berubah sejak ia pulang dari sebuah rumah sakit. Sebuah kesalahan yang dilakukan oleh seorang dokter dan beberapa perawat telah mengacaukan hidupnya. Sebuah inseminasi telah dilakukan kepadanya karena sebuah kecerobohan. Crista pun akhirnya harus menikah dengan laki-laki bernama Gustaf Ardiansyah. Dia adalah pemilik benih yang tertanam di rahimnya. Laki-laki yang usianya 10 tahun lebih tua darinya. Laki-laki asing yang bahkan belum pernah ia temui sebelumnya. Kisah perjalanan kehidupan rumah tangga Crista dan Gustaf tidaklah mudah. Begitu berat cobaan yang harus Crista lalui saat akhirnya dia benar-benar mencintai suaminya. Bagaimanakah kisah Crista dan Gustaf ke depannya? Sanggupkah mereka melewati cobaan demi cobaan yang mereka hadapi? Temukan jawabannya dalam cerita ini. Selamat membaca... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Attention, please! THIS IS THE ORIGINAL STORY THAT I MADE. DON'T TRY TO COPY IT!!
Complete Story. Kirana menikah dengan lelaki pilihan orang tuanya. Faisal Maheswasra. Lelaki yang sholeh, lelaki yang bisa menerima Kirana apa adanya. Kebaikan hati Faisal membuat perasaan Kirana perlahan terbuka. Rasa Cinta itu akhirnya datang kepadanya. Ya, Kirana akhirnya jatuh Cinta pada suaminya sendiri. Seorang lelaki penyabar dan sangat menyayangi dirinya. Saat keduanya perlahan mulai menyatu dalam sebuah kehidupan baru, badai itu tiba-tiba datang menghampiri. Menerjang segalanya, menghancurkan apa yang ada. Seseorang dari masa lalu Kirana tiba-tiba muncul dalam kehidupan baru mereka. Membawa trauma, mengacaukan segalanya. Bagaimanakah Faisal dan Kirana menghadapi masalah yang menerpa kehidupan mereka? Inilah kisahnya... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Attention, please! THIS IS THE ORIGINAL STORY THAT I MADE. DON'T TRY TO COPY IT!!
"Saya tidak bisa memberimu anak karena memang tidak bisa!" jawab Eden keras. Aksa balas membentak, "Lihatlah rumah ini, Eden. Lihat! Karena kegagalanmu, kita dikutuk untuk menghuni rumah besar yang sunyi ini!" Malam itu semuanya terasa hambar dan... salah. Salah karena seharusnya ia melakukannya dengan orang yang ia cintai dan mencintainya. Di antara keduanya hanya sebatas ikatan pernikahan di atas kertas. Setelah selesai, Aksa meninggalkannya dan tak lama suara mobilnya terdengar. Sejak itu keduanya tidak pernah bertemu lagi sampai Aksa mendapat kabar Eden kehilangan bayi yang dikandungnya--yang ia tahu itu bukan anak Aksa. -Cover by Canva-
İsmim Mihrimah, dışarıdan bakıldığında normal bir ailenin üçüncü ve son çocuğuyum ama gerçekte; doğduğum için kendi öz ailesi tarafından nefret edilen, dışlanan, hor görülen bir evladım. küçüklüğümden beri ailem tarafından biraz ilgi ve sevgi görebilmek için okulumdaki bütün derslerimde birinci olmama, bunun yarı sıra Özel İstanbul Kolejine tam bursu kazanmama rağmen sevginin zerresini görememiş bir çocuğum. Gittiğim özel kolej ise bu mutsuz ve sevgisiz hayatımı değiştirecek bir olaya sahip olmuş. kendimi derin ve karanlık bir kuyudan çıkarıp daha derin ve dipsiz bir okyanusa itildiğimi fark edemeyecek kadar sevgi açlığında olduğumu görmemi sağlamıştı. Hayat mı? Bu hayat beni doğduğuma her gün pişman eden, her gün ölmek için yalvardığım bir zaman diliminden başka bir şey değildi.
On yıl önce, Murat’ın gözleri önünde, annesinin hüzünlü ölümü gerçekleşti. Bu acı anı, Demans hastalığının pençesine takıldığı bir gün olarak hafızasına kazındı. Zamanla, Murat’ın zihnindeki bu acı olaya dair detaylar kaybolmaya başladı; ancak annesini hiçbir zaman unutmadı. Her gün, umutla eve dönmesini beklerken, içinde annesinin varlığına dair bir ışık taşıdı. Bir sabah, babası ve dostlarıyla gezintiden dönerken, turuncu saçlarıyla parlayan Alya ile karşılaştı. Alya’nın annesine olan inanılmaz benzerliği, Murat’ı büyüledi. Onunla göz göze geldiklerinde, sanki ölümünü unuttuğu annesi geri dönmüş gibiydi. İlk kez karşılaştıkları o an, kaderlerinin beklenmedik bir şekilde birbirine bağlandığı an oldu. Bu buluşma, geçmişin ve geleceğin gizemli bir dansını başlattı, Murat ve Alya’nın hayatları artık ayrılmaz bir şekilde örülmüştü.
Sekuel My Wedding, On Going Story. (Sementara ini cerita harus Hold dulu ya. Akan dilanjutkan kembali mungkin sekitar awal bulan Agustus) Kisah Cinta seorang Robi Ardian Maheswara yang penuh liku dan perjuangan. Dimana ia harus menghadapi Cinta yang tak seharusnya dari sang adik tercinta, serta kenyataan dimana sang istri harus kehilangan ingatannya setelah mengalami kecelakaan. "Apa pun yang terjadi, aku akan selalu di sampingmu. Meskipun kamu melupakanku, aku akan tetap mencintaimu. Karena aku lelakimu, membahagiakanmu adalah tujuan hidupku." ~ Robi Ardian Maheswara ~ "Rasa cinta ini telah menghancurkan segalanya. Menjauhkanmu dariku, m*****i hatiku." ~ Aisyah Putri Maheswara ~ "Rasanya begitu sakit melihatmu berjuang karena diriku. Meskipun aku melupakanmu, kamu tetap setia dan mencintaiku." ~ Hikari AzZahra ~ Bagaimana kisah selengkapnya? Selamat membaca .... ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Attention, please! THIS IS THE ORIGINAL STORY THAT I MADE. DON'T TRY TO COPY IT!!
“KİTAP FİNAL OLMUŞTUR” Gülsüm, doğarken sağ kolu sinir kayıpları oluşumu nedeni ile felçli olarak doğmuştur. 19 yıl boyunca babası tarafından felçli olduğu yetmiyormuş gibi annesini de doğumda kaybetmesinin nedeni olarak gören bir ayıp olarak büyütülmüştür. 19 yaşına bastığında bir gece babasının onu hiç tanımadığı bir arkadaşının oğlu ile evlendireceğini öğrenir. kalbi, aynı bedeni gibi bu durumu değiştirmeyecek çabalar göstermiştir ama sonuç değişmemiştir. Gülsüm, kırıklar ile dolu olan ruhunun belki bu evlilik ile düzeleceğini umut ederek kaderinin tümden değişeceği o günü beklemeye başlar ama kader, her saniye bir nefes alış verişimiz ile bile değişebilen bir çarktır ve bu çark her zaman dönmeye devam ederek insanların hayatlarını değiştirmeye devam eder.
17 yaşına gelene kadar normal bir hayat yaşasam da içimde yaşadığım hayata karşı bir aidiyet hissetmiyordum. İçimde bir eksiklik vardı. Ama ne olduğunu anlayamıyordum. Nereye gidersem gideyim, ne yaparsam yapayım içimdeki eksiklik bir türlü gitmiyordu. Arkadaşım olmamıştı çevremdeki herkes okuduğum ve kurduğum hayal dünyasından dolayı benden uzak duruyorlardı. Ta ki okuduğum sınıfa beyaz saçlı bir çocuk gelene kadar. Adının Zengetsı olduğunu öğrendiğim çocuk ilk başta bana şüpheli bir şekilde baksa da sonradan birden benimle arkadaş olmaya çalışmış o gece arkadaşım olduğu için sevinerek yattığım yatağımdan okuduğum sınıfta olarak uyanmıştım. Rüya olduğunu düşünsem de karşımdaki zengetsının sınıfa girip " gitmemiz gerekiyor" lafına kadardı. Neler olduğunu anlamaz şekilde etrafıma bakarken zengetsının beni engellemesine rağmen koşar adım sınıftan çıkıp evime doğru koşuyordum. Her şeyin mantıklı bir açıklaması olduğuna kendimi ikna ederken evime ulaşmış kapıya vuruyordum. Kapıyı açan beni büyüten ailem ise beni tanımadıklarını söylemiş beni öylece ortada bırakmışlardı. Her şey birbirine girmişti neler olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. Tekrar karşıma çıkan zengetsının bu kez beni götürmek istediğini her şeyi açıklayacağını söylerek bana elini uzatmıştı uzattığı eli bu kez tutmuş kabullenmiştim. Ve o an benim dünyada geçirdiğim son geceydi. Tanrılar dünyasına girmiş ve bir anda vekil tanrıça olacağımı öğrenmiştim. Geçmişe dair bilmem gereken bir sürü şey vardı ve benim için her şey yeni başlıyordu.
Menethil Gezegeni, içerisinde bulunan üç krallığa ev sahipliği yapıyordu. Bunlar: Devler ve Titanların karışımı olan Bastard adında bir ırkın yaşadığı Demir Ülkesi, sadece dört ana elementin hüküm sürdüğü Element krallığı ve Kadim Sınıfsızlar Krallığı idi. Demir Ülkesi içinde bulunan Bastard ırkı büyü yapamıyordu sadece ülkelerindeki madenlerden çıkarttıkları malzemeler ile savaş silahları üretebiliyor ve diğer krallıklar ile çok nadir ilişkiler kuruyordu. Element Krallığı ise sadece Hava, Su, Toprak, ve Ateşi kullanabiliyordu. Kadim Sınıfsızlar Krallığı ise sınıflanamayan her türlü büyüyü yapabiliyorlardı; mühür büyüleri, kahinlik, uzay büküm ve buna benzer sınıflanamayan büyüleri ile meşhurdu. 18 yıl önce Kadim Sınıfsızlar Krallığında bir isyan çıkmış ve ülkenin sınırlarına kadar olan canlı ve cansız her şey taşa dönüşmüştü. Kimse ne olduğunu anlayamamış bu durumun sebebini çözmeye çalışsalar bile Kadim Sınıfsızlar Krallığının sınırından içeri girememişlerdi sınır bir bariyer ile çevrilmiş ve bir türlü aşılamaz hale gelmişti. O günden sonra Demir Ülkesi sınırlarını kapatmış ve diğer krallık ile asla bir ilişkiye girmemişti. Kadim Sınıfsızlar Krallığı ise tarihe gömülmüş ve zamanda unutulmaya mâhkum edilmişti ama isyandan önce Kadim Krallığın bilgeleri bir şeyler olacağını sezmiş ve doğan son varisin beline rûn harfler( ay harfleri) ile kadim büyüleri yerleştirmiş. Tarihte sadece iki kişide görülen en kadim büyüyü ise kötü emelleri olanların bulmaması için kalbine mühürlemiş ve varisi dünyada bir yetimhaneye bırakmışlardı. Kadim Krallık taşlaşırken arkalarında bir umuda tutunarak kendi zamanını beklemeye başlamıştı. Peki her şey göründüğü kadar basit mi idi? Geçmişin sırları ile geleceğe yön verilecek bitirilmemiş hesaplar gelecekti en önemlisi varis nerede idi ve kendisinin omuzlarına daha doğarken bindirilmiş bu yükleri kaldırabilecek mi idi?
Tarihler 26 Kasım1657 tarihini gösterdiğinde Cyrus ömrünün 170. yaşına girmiş bulunuyordu. O gece malikanesine doğru gitmek için katıldığı davetten çıkmıştı. yolun karşısında kendisini bekleyen at arabasına binmek için adım attığı anda hayatının aşkı da o arabanın önünden geçmişti. Hanımefendinin ten kokusu aralarındaki mesafeye rağmen Cyrus'un tüm bedenini ve ruhunu sarmıştı. 170 yıllık vampir hayatında bu kadar güzel bir kokuya rastlanmamıştı ve biliyordu ki artık o kokunun esiri olmuştu. Maisie, her akşam olduğu gibi bugünde şapkacı olarak çalıştığı dükkanda mesai yapmış ve geç saatte evine dönüyordu. geçtiği at arabasının önünde kendisini göz hapsine alan biri olduğunu fark etti ama umursamadan yoluna devam etmişti. kendisi bir cadı olarak yaşadığı bu toplumda kimliğini titizlik ile saklayarak uyum sağlamayı başarmıştı ve bunu bozacak tek bir şey bile olmasını istemiyordu ama o gece hissettiği duygunun tüm hayatını değiştireceğinden habersiz devam etti yoluna. ikisi de o andan sonra hiç hissetmedikleri aşkı sevgiyi birbirilerinde bulacaklardı. Kader onları çok mutlu bir şekilde bir araya getirmiş olsada en mutlu günlerinde çaresizliği iliklerine kadar yaşatacak bir olaya şahit edecekti. öyle ki zamanın kendisi bile onlara acıyıp zamanı geriye sarmak isteyecek ama kader buna engel olacaktı. onlar bu olayı çözebilmek için her şeylerini feda etmeye hazırlanacakları ama kader bunu kabul edecek miydi?
Fani mantan kekasih Ardi. Mantan dari cinta pertamanya, dia tidak tahu alasan mereka berdua putus. Yang jelas dia masih menyayangi pria itu, memang benar kata orang cinta pertama itu susah untuk di lupakan dan itu juga berlaku bagi Fani. Fani kesal melihat Ardi dekat dengan cewek lain, di saat dirinya belum bisa move on. Padahal mereka baru lima bulan putusnya, tapi bagi Fani sudah seperti berabad-abad lamanya. Terlebih sekarang, sikap Ardi yang begitu cuek dan dingin kepadanya membuat perasaan Fani sakit. Dan Fani memutuskan untuk kembali merebut cinta Ardi. Namun, di tengah usahanya untuk kembali merebut Ardi. Masalahnya semakin runyam begitu mengetahui Shela musuh bebuyutannya mulai menerbangkan bendera perang. Bahkan cewek itu di gadang-gadang menggantikan posisinya sebagai kekasih Ardi. Belum sampai di situ saja cobaan cintanya, Alan kakak dari Ardi perlahan mulai mendekatinya membuat Fani semakin stress saja. "Lo kenapa sih, Ar. Liat Fani deket sama cowok lain lo marah nggak terima. Kalau udah nggak suka, lepasin biarin dia sama cowok yang peduli sama dia. Jangan bikin Fani makin sakit hati sama sikap lo yang kayak gini." tegur sahabat Ardi.
Fısıltı Diyarı, zamanın bile unuttuğu bir lanet yüzünden içerisinde bulunduğu birçok türü yok etmiş veya yok etmenin eşiğine getirmişti. öyle ki ormanın canlılığını koruyan büyülü yaratıklar sonsuz bir uykuya dalarken, ormanın korucuları Elf ırkını ise bilindiği kadarını tamamen tarihten silmişti ama bu lanetten en çok etkilenen ırk insanoğlu olmuştu. Nüfuslarının yarısı bu lanet ile ölmüştü. Laneti durdurmak için bir araya gelen 13 cadı laneti bilinmeyen bir yol ile durdurabilmişlerdi bu tarihten sonra gelen nesiller hiçbir şey bilmeden hayatlarını yaşamaya devam ettiler. Ta ki şimdi ki zamana kadar. Chise, Fioren Cadılar akademisine giriş sınavını kazanmış ve yeni arkadaşları ile birlikte ırkının sahip olduğu kadim büyüleri öğreneceği için mutlu bir şekilde evinden ayrılmıştı. Akademiye ilk başladığı günler her şey normal ilerliyordu. Bir gün akademinin bahçesinde kendi sınıf arkadaşının bir anda bedeninin taş gibi sertleşmeye başladığını gördü. Arkadaşı çığlıklar içerisinde vücudunu kaplayan bu sertleşme den kurtulmaya çalışıyordu, etrafta bulunan tüm arkadaşları dehşet içerisinde izlerken sonunda arkadaşının bedeni tamamen sertleşerek parçalara ayrılmıştı, etrafa saçılan kanlar Chise ve diğerlerinin bedenlerinin belirli noktalarına sıçrayarak o andan itibaren hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı zamanların başlangıcı olmuştu. görünenin hiçbir zaman göründüğü gibi olmadığı, fedakârlıklar, ihanetler, arkadaşlıklar, sevgiler ve tüm bunlar ve daha fazlası kitabımda.
Tidak pernah disangka oleh Alina bahwa lelaki yang paling dicintainya menjadi sumber petaka dalam hidupnya. Alina mengira Anand hanya bisa menyakitinya dengan membatalkan pernikahan mereka dan memilih wanita lain. Tidak sampai situ, Alina harus meratapi kematian ayahnya yang disebabkan oleh Anand. Alina bertekad untuk membuat Anand menderita sama dengannya. Rasa ingin menghancurkan Anand semakin kuat setelah tahu Anand sengaja mencelakainya dengan tujuan menggugurkan janin dalam kandungannya.
Eda on dört yaşına basana kadar her şeyi ile normalbir kız çocuğudur ta ki hayatımın aşkı dediği o çocuk ile tanışıp aslında acılara düştüğü güne kadar. Minik bedeni ona ihanet ederek hayattaki en büyük varlığını sağlığını alacaktı ondan.Geride aldıklarının yanında acılar çekecek kapkara olan geleceği bir telefon ile değişecekti. Acıları aşkın mucize duygusu ile dinecekti ama bazen en büyük mutluluklar en büyük acıların döşediği yolların sonunda ulaşılıyordu.
Karyawan DuTa corporation dibuat heboh karena biang gosip, Zahira, mendadak insaf dan tobat dari dunia pergosipan. Bagi mereka yang memiliki rahasia tersembunyi, merasa aman dan bisa bernapas lega. Berbeda lagi bagi mereka yang selalu mencari hiburan lewat gosip yang ditawarkan Zahira merasa kehilangan. Perlahan-lahan, mereka mencaritau alasan kenapa Zahira berhenti jadi biang gosip. Apakah karena mantannya itu Dipta, yang tidak lain adalah atasannya juga. Atau seorang psikiater yang sedang dekat dengannya. Intinya, karyawan DuTa tidak ingin Zahira berhenti menjadi biang gosip!
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.