bc

Seni Geri İstiyorum +18

book_age18+
226
FOLLOW
1K
READ
office/work place
childhood crush
like
intro-logo
Blurb

+18 YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER VAR...

Dilruba yıllar önce kaybettiği kocasının bulunamayan cesedi sonucunda kocasının ölmediğini düşünür ve inanır. Bir oğlu ve ikiz kızıyla birlikte hayatını devam ettirirken rüzgâr hiç ummadığı bir anda ondan yana eser...

chap-preview
Free preview
1. Bölüm: Ev
#Dilruba “Anneeeee!” Bihter’in sesiyle hızlıca mutfaktan çıkıp salona geçtim. Bihter ve Rana, birbirilerini saçlarını çektiğini görünce yanlarına gidip “Bihter ve Rana derhal birbirinizin saçlarını bırakın!” diye kızdım. Rana gülerek “Anne o bıraksın!” dedi. Bihter “Hayır o bıraksın!” diye inat etti. Ellerimi ikisinin ellerinin üzerine koyup birbirinden çekip ayırdım. Bihter kollarını kavuşturup Rana'ya dil çıkartmasıyla Rana, Bihter’in üzerine saldıracakken hızla onu tutup “Rana, kardeşinle güzel iletişim kur.” diye uyardım. “Anne!” diyerek ağlamaya başlayan Rana'yla şaşkın bakışlarım kızımı buldu. “Neden ağlıyorsun Rana?” “Anne beni sevmiyorsun!” Yine başladık! Derince soluyup koltuğa oturdum. Rana ve Bihter’i kollarımın arasına alarak konuşmaya başladım. “Hepinizi çok seviyorum. Sizler arasında asla ayrım yapmam.” diyerek Rana ve Bihter'in yanağından öptüm. “Ama babamı daha çok seviyorsun!” Deniz'in sesiyle gözlerimi yumup “Deniz buraya gel!” dedim. “Zaten geleceğim anne!” diye ukalaca konuştu. Allah’ım bu çocuk kime çekti!? Gören beş yaşında biriyle değil on yaşında bir çocukla konuştuğunu hisseder. Deniz karşımdaki koltuğa oturup yeşil harelerini bana dikti. Deniz bana baktıkça Alparslan'ın bana baktığını hissedip gülümsüyordum. “Gözlerim sana birilerini mi hatırlattı anne?” Bu çocuk beni dedirtecek? “Kahvaltı masasına geçelim.” “Soruma cevap alamadım anne!” diye ısrar edince “Deniz!” diye uyarma gereği hissettim. Koltuktan inip “Tamam anne zaten cevabı biliyorum!” dedikten sonra bakışları Rana ve Bihter'i buldu. “Rana ve Bihter annemize mutfakta yardımcı olalım.” diyerek mutfağa doğru tek başına ilerleyen Deniz'le “Yerinde dur!” dedim. Rana ve Bihter'e baktığımda dikkatli bir şekilde bana bakıyorlardı. Ayağa kalkıp ellerinden tutarak Deniz'in yanına geldim. “Rana, sen Bihter'in elini tut. Deniz sen de diğer elimi.” Direktif üzerine Deniz gülümseyerek elimi tutup “Teşekkür ederim anne ama bağırmana gerek yoktu!” dedi. Allah’ım her an bu çocuğu çiğ çiğ yiyebilirim. Yeşil hareler gülümseyince eğilip yanağından öptüm. “Hepinizin kahvaltı öncesi öpücüğünü verdiğime göre bana mutfakta küçük tabakların taşınmasında yardımcı olabilirsiniz.” Rana “Dedem?” diye sorunca “Neneniz, dedeniz, dayınız gelmeden önce kahvaltı sofrasını kuralım.” dedim. Deniz elimi çekiştirerek “Hadi anne acele et! Dedemle yarım kalan konu hakkında sohbet edeceğim.” diye beni mutfağa götürmeye çalışınca gerçekten bu çocuk beş yaşında mı sorusu zihnimi kurcaladı. ★★★★★ Sofrayı bahçeye kurduktan sonra gülümseyerek masaya oturan canım çocuklarıma baktım. Aklıma gelen kişiyle kalbime değen hüzne rağmen kendimi gülümsemeye zorladım. Yerime oturduğumda “Az önce mutlulukla bakan gözlerin yine hüzünlendi. Aklına babam geldiğine eminim!” diye sinirle konuşan Deniz’le ona baktığımda yerinden kalkıp yanıma geldi. Karşımda dikilip bekleyince onu kucağıma almamı beklediğini anlayıp onu kucağıma çektim. Gülümseyerek “Hayırdır oğlum?” diye sorduğumda ellerini yüzüme yerleştirip okşadı. “Yine üzüldün!” Dilruba artık çocuklarının yanında duygularına daha çok hakim olman gerekiyor! “Hayır oğlum. Sadece bugün kahvaltıdan sonra sizi parka götürmeyi planlamışken emniyete gitmem gerektiği için üzüldüm.” “Gerçekten mi?” diye hevesle sorunca yanağını öptüm “Gerçek.” dedikten sonra onu kucağımdan indirdim. “Hadi sandalyene geçip otur bakalım.” “Oturalım bakalım.” Deniz'in dediğine Rana ve Bihter gülerken “Neşeniz bol olsun canım torunlarım.” Diye arkadan gelen babamın sesiyle yerimden kalktığımda çocuklar sandalyelerinden inip dedelerine koşmuşlardı. Ben de annemin yanına ilerleyip “Hoş geldin anne.” diyerek anneme sarıldım. “Hoş bulduk Dilruba.” Annemle sarıldıktan sonra abime de sarılıp “Hoş geldin abi.” dedim. “Hoş bulduk canım.” Gözlerim yengemi bulunca “Hoş geldin yenge.” dedim. “Hoş bulduk canım.” “Anne bak dedem bize ne almış?” Deniz'in konuşmasıyla bakışlarım ellerindeki oyuncakları bulurken “Teşekkür ettiniz mi?” diye sordum. Bihter “Ben ettim.” dedi. Rana “Ben de ettim.” dedi. Gözlerim memnuniyetle ışıldarken Deniz “O benim dedem elbet bize oyuncak alacak.” dedi. Deniz'in dediğiyle sakin olmaya çalışırken babam “Arslan torunum.” diyerek Deniz'i kucaklayınca bu çocuğun dilinin neden papuç kadar olduğunun kaynağı belli oldu. “Deniz seninle sonra görüşeceğiz.” diyerek kızlarıma döndüm. “Aferin size.” Onları öpüp ellerinden tuttum. “Anne beni de öp!” diye kıskançlıkla konuşan Deniz’le “Dedene teşekkür etmediğin için bugün seni öpmeyeceğim.” dedim. “Dilruba rahat bırak torunumu.” diye uyaran babama “Hayır baba.” dedim. “Dede teşekkür ederim. Şimdi beni indir. Annem beni de öpsün.” dkonuşan Deniz’le yola gelmesine mutlu oldum. Bihter “Kıskan.” dedi alayla. Rana gülerek “Evet kıskanç.” diye Bihter’e katıldı. Deniz sinirle yanıma gelip “Beni öpmezsen buradan giderim.” dedi. Allah’ım sen bana sabır ver! Eğilip Deniz'i iki yanağından öpüp “Anneyi tehdit etmek yok!” diye uyardım. “Anne beni öptükçe tehdit yok.” Yok ben bu çocuğun zekâ yaşına baktırmam farz oldu. Annem gülerek “Hadi kahvaltıya geçelim.” deyince yerimden doğruldum. Çocuklar önden yürüyerek kahvaltı masasına geçince ben de arkalarında yürümeye başladım. Masaya kurulduktan sonra annem bana gülümseyerek bakıp “Nasıl gidiyor kızım?” diye sordu. “Çok iyi gidiyor.” Babam “Kızım polisliği bırakıp bizim sana bulacağımız bir okulda öğretmenlik yapsan daha iyi olmaz mı?” diye sordu. “Baba bu mesleği neden yaptığımı biliyorsun. Hem ben bu mesleği çok sevdim. Çünkü her gün ayrı bir olay. Bu da yaşama enerjimi çok yükseltiyor.” Deniz “Anne yaşam enercisi ne demek?” diye tam telaffuz edemeden sorunca telaffuzuna şaşırdım. “Enerci değil enerji.” “İşte o enerci ne demek?” Deniz'in ısrarla enerci demesine bu sefer güldüm. “Sen nasıl yemek yemeden duramıyorsan ben de kötü adamların peşinden koşmadan duramıyorum.” Deniz elini çırpıp “Anne ben de senle koşacağım.” dedi. Rana “Ben de.” dedi. Bihter “Ben koşmam.” dedi. Bihter’in ekmeğine bal sürüp merakla “Neden biriciğim?” diye sordum. Bihter bacağını gösterip “Dün düştüm. Acıyor.” dedi. Bihter'in diz kapağını okşayıp öptükten sonra “Şimdi nasıl?” diye sordum. Bihter ellerini açınca ona sarılıp “Geçti anne.” dedi. Deniz “Anne benimde acıyor.” dedi. Abim gülerek “Acaba bu çocuk neden bu kadar kıskanç?” diye alayla konuştu. Acaba bana mı Alparslan mı çekti? Sandalyeden kalkıp Deniz'in bacağını öpüp yanından ayrılacakken “Sarılmadın!” dedi. Deniz'i kucağıma alıp “Gel ben sana yemek de yedireyim.” dedim. Deniz yanağımdan öpüp “Yaşasın!” deyince herkes gülmeye başladı. Deniz'e kahvaltısını yedirirken “Anne bugün çocuklar siz de kalsın.” dedim. Annem “Sen bugün onları parka götürmeyecek miydin?” diye merakla sordu. “Emniyetten aradılar. Acil bir toplantı var. Katılmam gerekiyor.” “Anladım kızım. O zaman bizim eve götürüyoruz.” “Tamam ama dikkat edin.” Babam gülerek “O kadar çocuk büyüttük. Elbet torunlarımıza nasıl bakmamız gerektiğini biliriz.” dedi. “Baba geçen sefer yaşanılan olayı hatırlatmayayım.” Babam hıyarını çatallayıp “Hepsi Deniz'in suçu.” demesiyle abim kahkahasını koyuverdi. Babamın bakışları abimi bulunca abim alt dudağını dişleyip sustu. Deniz “Dayı dedeme gülme yoksa seninle fena oluruz.” diye göz dağı verince abim daha çok gülmeye başladı. “Bacaksıza bak. Büyümüşte dayısını tehdit ediyor.” Deniz, abime şaşkın şaşkın bakıp bana döndü. Gözleri dolarak “Anne bacağım yok mu?” diye sorunca yok artık demek istedim. Bakışlarım abimi bulunca “Anası kılıklı.” demesiyle “Abi!” diye uyardım. “Bilerek yapıyor!” Annem “Ali küçücük çocukla mı kavga edeceksin?” diye uyardı. “Ben küçük değilim nine.” “Helal sana Deniz.” dioşkuyu veren yengem ve abimle annem ikisine ters ters bakıp bana döndü. “Kaçta gideceksin kızım?” Gözüm kolumdaki saate takılıp “Bir saate çıkarım.” dedim. “Tamam canım.” Kızlara döndüğümde tabaktaki kahvaltılıkları olduğu gibi durunca “Rana, Bihter tabaktakiler bitecek.” İkisi onaylayınca Deniz’e kahvaltısını yedirmeye ve sohbet etmeye devam ettik...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Kalbimin Derininde

read
7.5K
bc

SINIR (TÜRKÇE)

read
13.0K
bc

Leyl Tutkusu

read
306.0K
bc

KALP HIRSIZI (Hırsız Serisi-2)

read
5.9K
bc

HÜKÜM

read
134.8K
bc

Ufaklık | Texting

read
1.7K
bc

Yasak İlişki (+18)

read
8.0K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook